Uyanın, ey kişisel gelişim eğitimlerinin katılımcı neferleri!!
Uyanın, ey kişisel gelişim eğitimlerinin katılımcı neferleri!!
Kişisel gelişim sektöründe en başından beri bir kişisel aşağılık kompleksi almış başını gidiyor. Her gün otuz civarında maile cevap yazıyorum ve en az bir o kadar da telefon geliyor ofise...Arayanlardan bir kısmı bireysel destek için müracaat ederken, bir kısmıda yıllardır verdiğim eğitimlere katılmak için arıyor. Eğitime katılarak kariyer geliştireme derdinde olanların bir kısmı hep aynı soruyu soruyor: " Hocam, eğitimlerinize katılmak istiyorum, fakat verdiğiniz sertifikanın uluslar arası geçerliliği var mı acaba?" buyur burdan yak..."Hocam psikologum ve telkin öğrenmek istiyorum, verdiğiniz sertifika uluslar arası geçerliliğe sahip mi?" Sık sık duyduğum bu soruları her duyduğumda "Aha, yine aynı safsata...Buyur burdan yak!" diye içimden geçirirken bir şekilde kandırılmış bu iyi niyetli saf insanlara hep sabırla çıplak gerçeği anlatmaya çalışıyorum.
Son zamanlarda eğitimlerime talep arttıkça artık izah etmekten bıktığım için derli toplu yazmaya karar verdim. Türkiye'de isteyen herkes yetişkinlere yönelik herhangi bir eğitim açabilir. Hipnozdan başlayarak, her türlü konuda kişisel gelişim ana başlığı altında kendine güvenen herkes eğitim açabilir, seminerler verebilir. Bu tarz yetişkin eğitimlerdinde, kartılımcılara verilen sertifikalar ise asla ve asla bir"diploma" hükmünde olmayıp, eğitime katılımı belgeleyen bir vesikadır. Mesela ben " Çekirdek Çıtlama Eğitimi" düzenleyerek verdiğim eğitim sonunda katılımcılara "Çekirdek Çıtlama Eğitimini Başarıyla Tamamlamıştır." ibaresinin yer aldığı bir sertifika verebilirim. Bu sertifikaları canı sıkılan herkes, herkese verebilir, sahtekarlık dolandırıcılık, evrakta sahtecilik olmadıktan sonra devlet de buna bir şey demez; lakin buna bir şey demeyen devlet bu sertifikaları da resmen onaylamaz, hesaba almaz.
Uyanın ey kişisel gelişim eğitimlerinin katılımcı neferleri! Devlet kendi üniversitesinde verdiği diplomayı bile tanımıyor, hem de kendi ülkemizde: Mesela Psikolojiden mezun birçok insanımız, halihazırda resmen çalışamadığı için mağdur. Verdiği psikoloji diplomasına "psikolog" bile yazmıyor devlet...Hal böyle iken Türkiye'nin bilmem hangi şehrinde benim gibi vatandaşların verdiği eğitimlerden sonra alınan sertfikayı "resmi bir iş yeri açmaya yeter belge" zannetmek ya saflığa ya da eğitimi verenlerin "tezgahına" geldiğinizi gösterir...
Aklı başında uzmanların eğitimlerine katılabilir ve kendinizi istediğiniz doğrultuda geliştirebilirsiniz elbette... Asıl amaç, eğitimde verilen bilgi ve beceriyi içselleştirerek öğrenmek, yaşantıya dönüştürmek olmalıdır. Bunu başarabilen herkes için sertifika da diploma da bir kağıt parçasından başka şey değildir. İyi bir doktorun, mühendisin,mimarın , öğretmenin, sporcunun hasılı hakiki bir uzmanın "sertifikalarım var" diye şişinmeye asla ihtiyacı yoktur, çünkü gerekli beceriye, bilgiye ve ustalığa sahiptir.Bu durumda ise sertifika, herhangi bir konuda ciddi bir eğitim organizasyonuna katıldığımızı belgeleyen bir kağıt parçasıdır, müşterinizle/hastanızla/danışanınızla sizin aranızdaki alışverişe katkı sağlayan bir belgedir. Yani devletle, resmi dükkan açmayla bir ilgisi yoktur.
Şimdi, bu açıklamalardan sonra "insanların önemsenme ihtiyaçlarını sömürmeye" varan bir pazarlama/satış stratejisinden bahsetmenin vakti gelmiştir. Ki bu benim her ay en az üç-beş kez maruz kaldığım sorulardır: " Hocam, eğitimlerinize katılmak istiyorum, fakat verdiğiniz sertifikanın uluslar arası geçerliliği var mı acaba?" ,"Hocam psikologum/öğretmenim/hekimim ve transa almayı öğrenmek istiyorum, verdiğiniz sertifika uluslar arası geçerliliğe sahip mi?" Bu soruları bana soran herkese bıkmadan aynı soruyu soruyorum: "Yeni Zellanda'da danışmanlık merkezi açmayı mı düşünüyorsunuz?" Yok hocam, diyorlar sadece ulsulararası geçerliliği var mı yok mu diye sordum." Yani" evet var" desem, aldığı belgenin üzerinde sözümona uluslar arası yazan kelimeyle rahatlayacak ...E ne işe yarayacak bu belge? Hiç..duvara asacak...O kadar..Yeni Zellanda'da felan dükkan açmayacak yani...
"Uluslar arası Sertifika" tam bir pazarlama stratejisidir. Üzerine bir de İngilizce yazılmışsa, şöyle usturuplu bir hatla da dizayn edilmişse duvarınızda şık durabilir, lakin bu kadar...Yahu arkadaşlar, ABD'liler tüccardır, yeteri kadar para öderseniz her şeylerini satarlar, sertifika en kolayı...Artı yüz dolar, artı iki yüz dolar ödeyip gerçekliği olmayan bir illizyonla dolandırılacağına, git bir yurdum matbaasına kafana göre 100 dolara yüz tane sertifika bastır, hepsinin de üzerinde "International" yazdırmakta özgürsün...
Buradan anlaşılması gereken insanları sahte sertifikaya yönlendirdiğim olmamalı tabii ki..sadece Türkiye'de "Uluslar arası Geçerliliği Olan Sertifika uyanıklığı" ile matbada kendi kendinize bastıracağınız sertifikanın hükmü devlet/devletler nezdinde aynıdır, demek istiyorum.
Avrupa, ABD senin YÖK'üne bağlı üniversitelerin diplomasını bile nerdeyse kabul etmezken özel ticari bir kuruluşun "katılım belgesini" mi kabul edecek...Birçok alanda olduğu gibi kişisel gelişim konusunda bir yasa bile yokken, bu alandaki hangi "uluslar arası sertifika" ne işinize yarayacak...Bu, insanların önemsenme ihtiyaçlarını sömüren bir kötü hipnozdur. Yani istanbul'da yaşayan bir Türk vatandaşından eğitim aldığınızda, adamın eğitim sonunda artı yüz-iki yüz dolara size sattığı ikinci sertifikayı alınca, sanki o ülkeye gitmiş de o eğitimi almış mı oluyorsunuz...Bu ihtiyaç saflıktan, bilmemekten kaynaklanmıyorsa, bu safsataya tenezzül etmek ciddi bir aşağılık kompleksi belirtisidir.
Meselenin özeti şudur: Memleketimizde eğitimine katılabileceğimiz birçok ciddi uzman var, eyvallah...Öğrenmeyi, beceri kazanmayı ve mesleki alanlarımıza katkı sağlayacak uzmanlığı kazanmayı hedefleyerek bu eğitimlere iştirak edebiliriz, eyvallah....Bu olgunlukla eğitimlere iştirak eden aklı başında her insan için "sertifika" sadece bir kağıt parçasıdır, aslolan niteliğin arttırılmış olmasıdır.
Bizim başta Bilimsel Telkin ve Trans Eğitimlerimiz olmak üzere, verdiğimiz birçok eğitimde, katılımcılara elbetteki sertifika veriyoruz, fakat bu, bütün dünyadaki sertifikalar gibi "katılım belgesi" hükmündedir. Üzerinde "International" da yazsa ABD'deki, Avrupa'daki bilmem ne kuruluşu/derneği de yazsa bu böyledir.
Milletimizin, dünyadaki en derin tecrübeye ve geleneğe sahip olduğuna inanıyor ve hipnoterapi felsefemizi bu rota üzerinde geliştiriyoruz. Köklü bir milletin köklü geleneğinden gelen bir anlayış ve inançla Batı'nın bize yutturmaya çalıştığı her şeye karşı başımız diktir , ve üzerinde "International" yazan ve uluslarası geçerliliği olduğu iddia edilen hiçbir batılı sertifikayı satmaya da tenezzül etmeyiz.
Verdiğimiz bilinçaltı değişim eğitimleriyle dünyaya meydan okuyacak telkin bilgisine sahip olabilirsiniz, dünyanın her yerinde uzmanlığınızla, becerinizle güçlü ve sihirli bir sese de olabilirsiniz. Bu ise maksudunuz...Bilimsel trans ve telkini; etiğiyle, felsefesiyle insanlığın yararına öğrenmekse amacınız; buyrunuz...Lakin "International Certifica" ise hedefiniz, biz kağıt parçası satmıyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla...
Mehmet BAŞKAK
mehmet@mehmetbaskak.com