Modern tıp, “bağırsak-beyin ekseni” olarak bilinen merkezi sinir sistemi ve gastrointestinal sistemlerinin biyokimyasal etkileşimini giderek daha çok kabul etmektedir. Yakın zamana kadar birçok doktor, hassas/huzursuz bağırsak sendromu (ibb)gibi fonksiyonel gastrointestinal (sindirim sistemi ile ilgili) vakaları zaten psikosomatik olarak değerlendirmekteydi.
Modern tıp, “bağırsak-beyin ekseni” olarak bilinen merkezi sinir sistemi ve gastrointestinal sistemlerinin biyokimyasal etkileşimini giderek daha çok kabul etmektedir. Yakın zamana kadar birçok doktor, hassas/huzursuz bağırsak sendromu (ibb)gibi fonksiyonel gastrointestinal (sindirim sistemi ile ilgili) vakaları zaten psikosomatik olarak değerlendirmekteydi.
Yapılan beyin görüntülemeye dayalı araştırmalar, mikrobiyom da dahil olmak üzere beyin ve bağırsak arasında çift yönlü bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. Bu iki yönlü sinyalleşme, yalnızca psikolojik stres etkenlerinin bağırsak mikrobiyotası (flora) üzerindeki etkisi değil, aynı zamanda bağırsak florasının psikolojik ve duygusal durumlar üzerindeki etkisi olarak da ortaya çıkmaktadır.
Bazı kişiler tarih boyunca sindirim sistemi bozuklukları için çeşitli nedenlerden dolayı hipnoz uygulamasını kullanmışlardır. 1990'lı yıllara kadar psikosomatik olarak kabul edilen hassas/huzursuz bağırsak sendromunda uygulanan psikoterapinin amacı, hastayı sakinleştirmek ve stres düzeylerini azaltmaktı. Hipnoterapinin gelişmesiyle birlikte, irritabl bağırsak sendromunun stres kaynaklarına inilebilmekte ve sebepleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapılabilmektedir.
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, çeşitli sindirim sistemi bozukluğu semptomlarının iyileştirilmesinde hipnozun rolü hakkında şu bilgileri verdi:
“Beyin ve bağırsak arasındaki bağlantıya dayalı fizyolojik sistem, insanların yaşadığı travmatik olaylara, stres unsurlularına karşı aşırı oldukça duyarlı bir yapıya sahiptir. İrritabl bağırsak sendromu, ülserit kolit gibi birçok vaka psikolojik destek amacıyla bize müracaat eden, yönlendirilen hastalara uygulanan hipnoterapi çalışmalarında , ortalama en az 6-8 seansta büyük bir ilerleme kaydedilebilmektedir.
Beyin bağırsak dengesini bozan birçok olumsuz duygusal yapı ve zihinde işleyen olumsuz düşüncelere hipnozla müdahale etmek ve belirli bir süreç içerisinde kişilerin hayat kalitesini yükseltmelerini sağlamak mümkündür.
Bunlarla birlikte, son zamanlarda daha fazla hastalığa hipnoz desteği uyguluyoruz; ve şimdi artık bu tedavilerin gastroözofajeal reflü hastalığı (GERD), hassas/huzursuz bağırsak sendromu, kronik karın ağrısı, inflamatuvar (iltihabi) bağırsak hastalığında da işe yaradığını söyleyebiliriz. Hipnozla stres kaynaklarının aşılmasını sağlamak ve zihinde pozitif bir psikolojik zemin hazırlamak, bu tür hastalıkların tedavi sürecinde hastaların iyileşme imkanını artırmaktadır.
Beyin-bağırsak sorunlarına yönelik hipnoterapi çok yönlü bir biçimde gerçekleşir. Kişiler gözlerini kapatırlar ve hipnoz uzmanının telkinlerini düşünür ve bilinçli olarak yerine getirirler, bu şekilde zihinde oluşturulan gevşeme ve sakinleşme ile sorunlara yönelik telkinler verilir ve çeşitli hipnoterapi teknikleri ile kişinin duygusal hikayesi, birikimleri gözden geçirilir ve böylece ağır duygusal birikimlerin tahliye edilmesine yönelik uygulamalar yapılır. Birkaç seansta hastalar, yüzlerini gülümseten bir fark elde etmeye başlarlar genellikle. En az 6-8 seanstan oluşan bir süreçle ciddi bir rahatlık elde edilebilir.