Türkiye’de özellikle son bir yıl içinde boğaz kesme cinayetlerinde artış var!
Bu düşündürücü tespit, ünlü televizyon dizisi oyuncusu Orhan Ş.’nin babasının boğazını keserek öldürmesinin ardından geldi. Açıklamanın sahibi Hipnoz ve Bilinçaltı Değişim Uzmanı Mehmet Başkak. Yaklaşık bir yıl önce yaptığı açıklamada, insanların boğazını keserek katleden IŞİD’in kitlesel hipnoz yaptığın söyleyen Mehmet Başkak, korkunç travmanın sonuçlarının Türkiye’de görülmeye başlandığın söyledi.
IŞİD’in ilk boğaz kesme eyleminden bir yıl önceki ve sonraki döneme ait medya haberlerini inceleyen Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, IŞİD’in boğaz kesme görüntülerinden sonra Türkiye’de işlenen cinayetlerde de aynı yöntemin kullanıldığı sonucuna vardı. Yaptığı araştırmanın ilk bulgularının bu yönde olduğunu, kesin verilerin araştırma tamamlandığında net bir şekilde ortaya konulacağını belirten Hipnoz Uzmanı Başkak, şu tespitlerde bulundu:
VAHŞETE ÇAĞRI HİPNOZU
“Boğaz kesme girişimi ya da bu yolla işlenen cinayet haberi her hafta mutlaka medyada yer alıyor. Irak'ta hızlıca büyüyen ve kafa kesme yoluyla gerçekleştirdikleri infaz videolarıyla tüm dünyayı şoke eden IŞİD, adeta bu vahşet görüntülerini bir imaj yöntemi olarak kullanıyor. Gösteriye dönüştürülen eylemleri uzun süredir sansasyonel bir biçimde servis ediliyor ve internette milyonlarca kişi tarafından izlenip, medyanın bütün birimlerinde tekrar tekrar işleniyor. Bu yayınların sürekli devam etmesi, IŞİD’in bilinçaltını hedef alan vahşete çağrı hipnozuna hizmet ediyor. Dini mücadele adı altında yapılan bu davet telkinleri sağlıklı inananlardan çok dünyanın her tarafındaki şiddete eğilimli, empatiden yoksun psikopat kişiler tarafından karşılık bulmakta ve taraftar toplamaktadır.
Soğukkanlılıkla işlenen boğaz kesme eylemlerinin sürekli servis edilmesi, kitle iletişim araçlarında yer alması şiddet eğilimli zayıf zihinlerde öğretici ve özendirici bir etki oluşturuyor.
Bilinçaltı doğum ve ölümü hep merak eder ve bu temalarla ilgili bütün mesajlara özel bir dikkat gösterir. İnfaz videolarında katil soğukkanlı ve sakin bir biçimde konuşup, diz çöktürdüğü kurbanının kafasını kesmeye hazırlanırken, kurbanın sakince beklemesi, karşı koymaması bu görüntüleri izleyen herkesi normal zihinleri korkuturken, hastalıklı psikopat zihinleri ise cezbetmekte ve bu video hipnozlarıyla psikopatlığın yaygınlaşmasına yol açan bir kötü hipnoz süreci oluşmaktadır.”
AKLA GELEN İLK ÖLDÜRME SEÇENEĞİ
Hipnoz Uzmanı Başkak, cinayetlerde zanlıların öldürme yöntemi olarak boğaz kesmeyi tercih etme nedenini ise şöyle açıklıyor:
“Sürekli bu kafa, boğaz kesme görüntüleri ve haberleriyle beslenen şiddete eğilimli hasta zihinlerde, boğaz kesme; saldırı sırasında zihinlerinde ilk beliren öldürme seçeneğini olarak ortaya çıkıyor. İzledikleri videolarda kurbanların sakin, teslimiyetçi görüntüsü ise, eylemlerinin kolay gerçekleşeceği şeklinde bir algıya sebep oluyor.
Medyada boğaz kesme haberlerinin genişçe verilmesi, sürekli tekrar edilmesi, hastalıklı, cinayete meyilli zihinlerde saldırı şeklini belirleyen kötü bir hipnoza dönüşüyor.
Şiddete eğilimli kişiler için de IŞİD eylemleri bir vahşet modeli oluşturdu.”
ÖNLEMEK İÇİN OTOSANSÜR UYGULAYALIM
Başkak’ın verdiği bilgiye göre, D.P Philips 'in 1979'da ABD'de yaptığı bilimsel çalışmada intihar haberlerinin sıklığı ve veriliş biçiminin öğretici ve özendirici bir etkisi olduğu saptanmış ve benzer bir bilimsel çalışmada ülkemizde 1994 yılında Reha Palabıyıkoğlu tarafından yapılmıştı.
“İntharla ilgili haberlerin bu kötü etkisi IŞİD kaynaklı boğaz kesme haberleri için de söz konusu olduğu görülmektedir” diyen Başkak, bu cinayet yönteminin model alınmaması için şu önerilerde bulunuyor:
“IŞİD’in vahşet videolarının yayılmasına engel olunmalı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün intihar haberlerine yönelik uyulması gereken kurallar listesinin bir benzeri bu tür boğaz kesme haberlerini de kapsayacak şekilde genişletilerek hayata geçirilmeli.
Kitle iletişim araçlarında boğaz kesme haberleri oldukça kısa, görselsiz veya buzlanmış biçimde verilmeli.”