Doğurganlık konusunda verdikleri mücadeleler kadınları ve erkekleri tüp bebek, yumurta ve sperm bağışı, evlat edinme gibi farklı yollara yönlendiriyor. Bazı durumlarda ise kişiler özel diyetler, yoga ve akupunktur ile gebe kalma oranlarını artırmaya ve iyileştirmeye çalışıyorlar.
Doğurganlık konusunda verdikleri mücadeleler kadınları ve erkekleri tüp bebek, yumurta ve sperm bağışı, evlat edinme gibi farklı yollara yönlendiriyor. Bazı durumlarda ise kişiler özel diyetler, yoga ve akupunktur ile gebe kalma oranlarını artırmaya ve iyileştirmeye çalışıyorlar.
Doğurganlığı arttırdığı iddia edilen bir diğer araç ise hipnoterapi olarak da bilinen klinik hipnozdur. Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, bu konuda şu bilgileri verdi:
“Uzun süre çocuk sahibi olmayı bekleyen ve birçok alternatif çözüm arayışı denediği halde amacına ulaşamayan çiftlerin tamamında, bir yorgunluk, çözümsüzlük, depresif duygular ve umut kırılması gözlemlerim. Akıl, elimizde olan çok güçlü bir araçtır; benim uyguladığım çalışmanın büyük kısmı, kadınları iyimser ve umutlu bir bakış açısı kazanmaya ve kaynaklarını keşfedip, tanımlamaya teşvik etmektir. Zihnin bize karşı değil, bizim için çalışmasını sağlamak önemlidir. Bu ise tüm sorunların sebeplerinin depolandığı bilinçaltı süreçlerin iyileştirilmesiyle mümkündür ve bunun en güçlü araçlarından biri bakış açımızda köklü bir değişim meydana getirebilen hipnoterapidir. Daha iyimser bir bakış açısına sahip olduğumuzda beynimiz kimyasallarını daha güvenli hissetmek amacıyla değiştirir. Dolayısıyla doğurganlığı ve sinir sistemimizi destekleyen beyin kimyasallarını işlemesi için serbest bırakır.
Aklı ve mantığınızın doğru bulduğu bir şeye karar verdiğinde ve siz de istediğiniz halde bir türlü yapamıyorsanız, hep başarısızlık yaşıyorsanız, konu ile ilgili bilinçaltı zihninizde güçlü bir direnç vardır. Örneğin bilinçli aklımızda “diyete giriyorum” veya “artık o pastadan yemeyeceğim” gibi şeyler söyleyebiliriz, ancak bilinçaltı zihin değişmediyse, diyete uymaz ve o pastadan yeriz. Çünkü bilinçaltı yapıda nasıl bir bilgi kodlanmışsa davranış buna göre şekillencektir. Bilinç ve bilinçaltının çatılmasında her zaman bilinçaltındaki otomatize olmuş duygu ve düşünce örüntüsü kazanacaktır ve bilinçaltındaki bu programlamayı değiştirmek zordur.
Anne olmak isteyen adaylarda, çocuk sahibi olma kararlarına rağmen, alt zihinde mesela anne sorumluluğunu üstlenemeyeceği kaygısı, konuyla ilgili bir travma varsa gebe kalmak tüm tıbbi girişimlere rağmen sonuçsuz kalabilir. Bize müracaat eden çiftler genellikle çok yorulmuş ve her seçeneği denemiş çiftlerdir, son bir umutla gelirler ve hipnoterapi çalışmasıyla durumu değerlendirir ve varsa engel sebepler onları yüzeye çıkartıp kişinin aşmasını sağlamaya çalışırız.
Sağlıklı ve rahat bir psikoloji sağlığın temelidir. Anksiyete veya stresin zihinde serbest bırakılması, gebeliğin gerçekleşmesi için zihinde oldukça uygun bir ortam oluşturur.
Hipnoz, hissettiğiniz korku ve sıkıntıyı dönüşüme uğratarak sakin, huzurlu, pozitif ve uygulanabilir bir hamilelik için gerekli rahatlamayı sağlamanıza yardımcı olacak araçlar sunar.”