FELÇ OLAN HASTALARA HİPNOZ
HİPNOZ FELÇLİ HASTALARA UMUT OLUYOR
Hayatın birçok alanında yararlanılan hipnozun tıpta kullanımıyla ilgili yapılan araştırmalar, felçliler için yeni bir umut kapısı oldu.
‘Tıbben yapılabilecek bir şey kalmadı’ denilen hastalar üzerinde yapılan uygulamalar birçok felçli insanın hayatını değiştirebiliyor. Çünkü, bilimsel araştırmalar, felçlilerin tedavisinde hipnotik süreçlerden yardım alınabileceği hipotezini destekliyor.
Hipnoz ve Bilinçaltı Değişim Uzmanı Mehmet Başkak, ABD’de, Harvard Üniversitesi Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi ile Massachusetts General Hospital Athinoula A. Martinos Biyomedikal Görüntüleme Merkezi tarafından gerçekleştirilen önemli araştırmayla ilgili şu bilgileri verdi:
ABD’DE 6 VAKA ÜZERİNDE DENENDİ
“Araştırmanın adı ‘İnme (felç) Sonrasında Hipnozun Rehabilitasyon Amaçlı Kullanımı: 6 Vaka Çalışması.’ Bilimsel araştırma, altı kronik inme hastası denek üzerinde yapılan klinik bir pilot çalışmadan elde edilmiş niteliksel sonuçları içeriyor.
Hipoteze göre, kronik inme hastalarında uygulanacak hipnotik bir prosedür, paretik (kısmi felçli) üst ekstremitenin (üst vücut, eller, kollar) bozulan motor fonksiyonuna katkıda bulunduğu düşünülen öğrenilmiş kullanmamanın tedavisine katkı sağlayacak.
Kullanılan hipnotik prosedür, her deneği zorlayacak motor beceri gerektiren işlerin seçimi, sonra motor beceri gerektiren zorlayıcı işin inme olmadan önce yapılışının zihinde canlandırılmasıyla şu anda yapılışının zihinde canlandırılmasının sırayla gerçekleştirilmesi;
Motor beceri gerektiren zorlayıcı işin şu anki yapılışının zihinde canlandırılması ile aktif-uyanık hipnoz altındaki yapılışının zihinde canlandırılmasının sırayla gerçekleştirilmesi;
Zorlayıcı işin aktif-uyanık hipnoz altında yapılışının zihinde canlandırılmasıyla gerçekten fiziki olarak yapılışının sırayla gerçekleştirilmesini içeriyor.
MOTOR FONKSİYONLARDA DÜZELME GÖZLENDİ
Bu prosedürün ardından, hastaların motor fonksiyonlarda düzelmeler gözlemlendi. Hastaların hareket açıklığında, nesneleri kavrama güçlerinde artış olurken, paretik üst ekstremite spastisitesinde yani üst vücuttaki felçlilik durumunda azalma oldu. Bu prosedür sonunda, denekler tutarlı bir şekilde dış görünüşlerinde düzelme olduğunu, kişisel motivasyonlarının ve paretik uzuvlarıyla ilgili farkındalıklarının arttığını ve paretik uzuvlarıyla motor beceri gerektiren işleri yapmak için daha az çaba harcadıklarını ifade ettiler.
Bu niteliksel gözlemler, inme sonrası öğrenilmiş kullanmamanın tedavisinde hipnotik süreçlerden yardım alınabileceği hipotezini desteklerken bu alanda daha çok araştırma yapılmasına kapı araladı.”
FELÇ KALAN ÖĞRETMEN 45 GÜN SONRA YÜRÜDÜ
Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, aynı yöntemin Türkiye’de de başarıyla uygulandığını bir vaka üzerinden şöyle anlattı:
“Motosiklet kazasından sonra üst üste geçirdiği beyin ameliyatlarıyla taburcu edilen genç öğretmen A.E.’nin sol tarafı felç olmuştu. Sol yanı kaskatıydı. Bütün tedaviler uygulandıktan sonra taburcu edilen 28 yaşındaki genç öğretmen için “Biz yapabileceğimiz her şeyi yaptık, fizik tedavilere devam edeceksiniz. 2 yılda da düzelebilir, 20 yıl beklemek de gerekebilir” denilmişti.
Fizyoterapistinin bizim çalışmalarımıza gözlemci olarak katılmasını şart koşarak yürütülen hipnoz çalışmasında ayda 8 seans uygulandı. 45 gün sonra sol kolunu %40 hareket ettirebiliyor, adım atıp kendi başına yürüyebiliyor ve sol el parmaklarını kullanabiliyordu. Genç öğretmenin konuşması da anlaşılır düzeye geldi.”
İBRAHİM TATLISES’E DE UYGULANABİLİR
Başkak, psikolojik kökenli felç vakalarında çok daha etkili olabilen hipnozun, kazalar ve dış etkilere bağlı travmalar sonucu oluşan felç vakalarının tedavi süreçlerine de önemli katkılar sağladığını vurguluyor.
Başkak’ın açıklamaları İstanbul ‘da uğradığı silahlı saldırı sonucu sol tarafı felç kalan ve ABD’de tedavi gören ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses’in durumunu akla getirdi.
Başkak, bir soru üzerine Tatlıses’in durumu ile ilgili yaptığı açıklamada, Tatlıses’in tedavisini yürüten doktorlara da danışılarak hipnoz uzmanlarından destek almasının elbette fayda sağlayabileceğini söyledi.
18’İNCİ YÜZYIL’DAN BERİ UYGULANIYOR
Başkak, 18’inci Yüzyıl’dan beri uygulanan yöntem hakkında şu bilgileri verdi:
“18’inci Yüzyıl’da Anton Mesmer’in manyetik pas temelli hipnoz yaklaşımlarıyla felçli hastalarda çok ciddi olumlu sonuçlar alındığı biliniyor. İlerleyen zamanlarda hipnozla ilgili yeni keşifler ve bilinçaltı süreçlere tesir etme imkanlarıyla günümüzde tedaviye rağmen felçli hali devam eden hastalarda hipnoz desteğiyle çok şaşırtıcı sonuçlar alınabiliyor.
Felçli hastalarda genellikle moral motivasyon düşüktür. Çakılı kalmanın sıkıntısı birçok depresif duyguyu körüklemekte ve hastaları bir çökkünlük içerisine sürükleyebilmektedir. Öncelikle kişilerdeki bu çökkünlük hali hipnoterapi ile bertaraf edilmeye çalışılır ve en nihayetinde bilinçaltı düzeyde sinir sisteminin etkinleştirilmesine yönelik çalışmalarla felçli uzuvlara bilinçaltı düzeyde hükmedebilme amacı hedeflenir.
Hipnozla yürütülen bu zihinsel çalışmalar ve felçlilerde hipnozun uygulanması için temel koşul kişi ile hipnoz uzmanının iletişim kurabilmesidir. İletişim kurabilecek düzeyde olan her türlü felç vakasında hipnozun psikolojik ve fiziksel iyilik durumuna etki etme şansı daima denenmeye değer düzeydedir.”