HAYVAN HİPNOZU VE KURBAN BAYRAMI

KASAPLAR HAYVAN HİPNOZUNU ÖĞRENEBİLİR

HAYVAN HİPNOZU VE KURBAN BAYRAMI

ÖNCE HİPNOZ EDİN SONRA KURBAN EDİN

 

 

Geçen yılki kurban bayramında olduğu gibi, bu yıl da kurban bayramı yaklaştıkça hayvan hipnozunun kurban kesiminde kullanılıp kullanılmayacağına yönelik çok soru aldım ve artık konuyu ele almak şart oldu.

 

Kurban bayramının yaklaştığı şu günlerde "hayvan hipnozu" diye tabir edilen bu durumu oluşturmak suretiyle hayvanlarda bir sakinlik ve hareketsizlik hali oluşturmak ve böylece hayvanların sakin bir teslimiyetle ve acı çekmeden kurban edilmesini sağlamak yüksek bir oranda mümkün…Asgari bir günlük eğitimlerle ilgili birimlerin organizasyonunda kasaplara bunu öğretmek de mümkün...Ve hayvanlarda "hipnoz" halini oluşturuken besmele çekmek ve tekbir getirmek de elbette ki işlemin bir parçası haline dönüştürüebilir. Esasen herhagi bir şekilde ve sadece dokunarak hayvanlar hipnotik donakalma durumuna sokulabilir, kurban kesiminde esas olan "besmele/tekbir"in işin içine katılması sağlandığında dini anlamda bir mani olmaması açısından, kutsal kelimelerle de yapılabilir demek istiyorum.

 

Hayvan hipnozu olarak meşhur olan hayvanlardaki bu halin aslında zannedildiği gibi insana yapılan hipnozla hiçbir ilgisi yok...İnsanlarda telkin yoluyla fiziksel ve zihinsel bir gevşeme oluşturulması esastır. Bu yönüyle baktığımızda hayvanlarla konuşamadığımıza göre bambaşka bir durum var elbette ki...

 Türkiye'de ilk kez tarafımızdan verilen eğitimlerin konularından biri olan ve “Derin Sıçrayış Hipnoz” adlı kitabımızda "Tellak Hipnozu" olarak adlandırıdığımız insanları , hiç konuşmadan sadece dokunmak suretiyle hipnoza alma yöntemi ile oldukça benzeşiyor. Sadece dokunarak hipnoz durumu oluşturduğumuz uygulamalarda da hayvan hipnozunda olduğu gibi sadece dokunmak esas ve fakat elbette ki bu alelade bir dokunma olmayacaktır. Hayvan hipnozundaki ana amaç ve kastedilen asıl şey, hayvanın bir süre öylece donakalması, katatonik halde harektesiz kalmasını sağlamaktır.

Hayvan hipnozu yakın zamanlarda bilim insanlarının da dikkaetini çekmiş ve labratuvar çalışmalarına konu olmuştur. Mesela 1960 'larda Newyork eyalet üniversitesi psikologlarından Gordon Gallup'un hayvanların hipnotizeye benzer durumlarını anlamak amacıyla labratuvar çalışmaları yaptığını biliyoruz.Daha sonra birçok araştırmacı bunu hareketsizlik/dona kalma olarak tarif edip hipnoz yerine "tonik hareketsizlik", "korku felci" gibi  ifadeler kullanmayı tercih ettiler. Hayvan davranışları üzerine araştırmalar yapan bilim adamı Hans W. Erhard da 1990 ların sonunda yaptığı araştırmalarla bu fenomeni motor inhibisyonu/kıstırılmayla oluşan hareketsizlik-donakalma olarak adlandırılmıştır.

Aslında belgesel izleyenler doğada bu halin olduğunu da görmüşlerdir. vahşi hayvanlar tehlike altındayken ölü taklidi yapar gibi hareketsiz kalırlar ve uygun zamanda aniden zıplayarak kaçarlar, bir savunma mekanizması olarak hayvanlar tarafından bu "donakalma" hali doğada kullanılmakta....

 

Hayvan hipnozu yöntemiyle kurban işlemi gerçekleştiğinde her yıl kurban bayramında görülen o klasik kaçma, tepme, yaralanma, bıçak vurulan hayvanın kanlı biçimde kaçması gibi vahşet görüntüleri de minimum düzeye düşebilecektir. Büyük baş hayvanlar için oldukça tecrübeli kasaplara sistem öğretildiğinde başarı şansı daha yüksek olacaktır, bununla birlikte büyük baş hayvanlarda bu "hipnotik donakalma" fenomenini oluşturmak çok daha zordur. Bu zorluk, büyük ve çok ağır olan hayvanları tutuş zorluğudur. Oldukça deneyimli kasapların mesleki birikimlerini "hayvan hipnozu" teknikleriyle birleştirmesi başarıyı yükseltecektir. Koyun/keçi gibi küçük baş hayvanlarda, hayvanın transa alınması, hareketsiz hale getirilmesi çok daha kolay biçimde  sağlanabilir.Küçük baş hayvanlarda uygulanması bile kurban bayramındaki kurban işleminin kalitesini oldukça yükseltebilecektir.

 

PEKİ HAYVAN HİPNOZU  NASIL YAPILIR?

 

Elbette ki hayvanların gözünün önünde köstekli saat sallayıp onları hipnoza almanız ya da “uyu!” diye talimat vererek hipnoza almanızdan bahsetmiyoruz, hayvan hipnozunda aslolan hayvanda geçici bir felç durumu oluşturmak…Kurban bayramında özellikle küçük baş hayvanlar için aşağıaki aşamalara dikkat etmek kesimin n daha sakin ve acısız olmasını kolaylaştıracaktır.

 

1--Kurban bayramındaki kurban kesme işleminin alışılmışın dışında bir sakinlikle gerçekleşmesi için kasapların mesleki birikimiyle "hayvan hipnozu" bilgisinin birleşmesi gerekmekte, yani acemi kasaplara hayvan hipnozu sistemi de kar etmeyecektir.

 

2--Öncelikle Kurban kesecek kasabın, zihnini sakinleştirmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Zihnini sakinleştiren herkes sinirli bir hayvanın dahi yatışmasını sağlayabilir. Çünkü hayvanlar öfkenin de korkunun da kokusunu hisseder ve buna göre tepki verir.

 

3. Hayvan, bedensel özelliklerine uygun biçimde bir süre hareketsiz kalmasını sağlayacak bir duruşa getirilmeli ve öylece bir süre(en az 8-10- saniye)sabit kalması sağlanmalı...Bunu başarılı bir şekilde sakin bir zihinle ve sakin hareketlerle yapan bir kasap bir süre sonra hayvanın transa geçtiğini, felç olmuş gibi kalakaldığını gözlemleyebilir. Bu esnada hayvan, etrafa karşıduyarsızlaşarak donakalma durumuna geçecektir.

Bu felç durumu oluşan hayvanlar bir süre kendiliğinden kalakalır ve öylece kendi haline bırakılırsa ani hareketle kendiliğinden ayağa kalkabilir.

 

4. Transa geçerek donakalan hayvanın sakin hareketlerle gözleri kapatılabilir ve besmele ve tekbirle verilebilir, bunlar donakalma durumunu bozmayacaktır, aslolan hareketsiz duruşa uyumlu bir tutuştur. Ve bu esnada kurban işlemi başlatılabilir.

 

5. Hayvan hipnozunda ani hareketler hayvanın hareketsizliğini birden bire bozmasına yol açabilir..Bu sebeple ani hareketler, ani ses yükseltmeler, bağırma, koşuşturma hayvanın birden zıplayıp ayağa kalkmasına tepki vermesine sebep olabileceğinden, bu duruma karşı ortam koşullarının da normal olmasına özen gösterilmelidir.

 

6. Kasaplarımızın öncelikle küçük baş hayvanlarda deneyimlerini çoğaltmalarını ve ardından büyük baş hayvanlara yönelik çalışma yapmaları oldukça önmelidir.

Ad & Soyad
E-Posta
Yorum