Üçüncü Canlı Bomba Ruhumuzda Patladı

http://www.haberturk.com/saglik/haber/1142135-ucuncu-canli-bomba-icimizde-patladi

3. Canlı Bomba Ruhumuzda Patladı

Ankara Depresyonu nedir?

19 Ekim 2015 Pazartesi

Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak’a göre, 102 kişinin katledildiği Ankara saldırısının üçüncü canlı bombası ruhumuzda patladı

Son günlerde kendinizi iyi hissetmiyorsanız bunun sebebi sonbahar depresyonu değil; büyük ihtimalle ‘Ankara Depresyonu’ olabilir. Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak’a göre, 102 kişinin katledildiği Ankara saldırısının üçüncü canlı bombası ruhumuzda patladı.

Türkiye’de yaşanan terör eylemleri Ankara saldırısıyla birlikte zirveye ulaştı. Aralarında çocukların da bulunduğu 102 insanın hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı terör saldırısının ruhumuzda açtığı yara da büyük.

Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, Ankara’daki olaydan doğrudan etkilenenlerin yanı sıra başka illerdeki insanların da ruhsal anlamda bu saldırının hedefi olduğunu söylüyor. Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak’a göre, saldırıya doğrudan maruz kalanların, olay yerini görenlerin yüzde 30-40’nda hemen, olay yerine çok uzak şehirlerde yaşayan insanlarda da iki yıl sonra bile psikolojik rahatsızlıklar başgösterebilir. Olay yerini ve kurbanları doğrudan ya da medya organları aracılığıyla gören çocuklarda ise daha ağır bir tablo ile karşı karşıya kalınabilir.

 

Dünyadaki önemli terör saldırılarını ve bu saldırıların insanların ruh sağlığıyla ilgili meydana getirdiği rahatsızlıklarla ilgili bilimsel çalışmaları değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, Ankara saldırısına ilişkin önemli bilgiler verdi:

 KURBANLARIN YÜZDE 30-40’I…

“Ankara’daki terör saldırılarından en çok etkilenen kişiler saldırıya doğrudan maruz kalanlardır. Yüzde 30-40'ının akut stres bozukluğu veya Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) geliştirme olasılığı vardır. Yüzde 20'si iki yıl sonra bile belirtileri büyük olasılıkla hissetmeye devam edecektir. Depresyon, travmatik yas, panik, fobiler, genel anksiyete bozuklukları ve madde kullanımı da ortaya çıkabilir. Terör saldırılarının doğrudan kurbanları, bunlardan en çok etkilenen kişilerdir ve genelde ya olayın gerçekleştiği zamanda olay yerinde bulunuyorlardır veya bir yakını olayda ölmüş ya da yaralanmıştır.

İki yıl içinde, olay yerine en yakın insanların yüzde 30-40'ı muhtemelen klinik olarak tanı konabilen bozukluklar geliştireceklerdir.

Örneğin Paris saldırılarından 2.5 yıl sonra bile doğrudan kurbanlar arasında TSSB görülme oranı yüzde 25 olarak saptanmış ve 11 Eylül'de Pentagon'a düzenlenen saldırıdan 2 yıl sonra çalışanlardan saldırı sırasında olay yerinde olanların yüzde 20'den fazlasında TSSB olduğu saptanmıştır.

 

KIZ ÇOCUKLARININ YÜZDE 50’Sİ…

ABD’nin Oklahoma şehrinde federal binaya düzenlenen bombalı saldırıdan yaklaşık bir yıl sonra yüzde 5 civarındaki ilkokul öğrencisinde klinik olarak önemli seviyede TSSB bulguları görüldü. Olayın gerçekleştiği yere 100 mil uzaklıkta yaşayan yüzde 20 civarında ortaokul öğrencisi, evde ve okuldaki işlevlerini olumsuz etkileyen ve olaylardan kaynaklanan belirtiler gösterdi.

11 Eylül saldırılarından altı hafta sonra New York büyükşehir bölgesinde yaşayan ebeveynlerden yüzde 60'ından fazlası çocuklarının üzgün olduğunu veya orta derecede post-travmatik stres tepkileri gösterdiğini belirtmişti. Bir ay sonra Seattle'lı çocukların yüzde 8'inde tanısal seviyede TSSB belirtileri olduğu bildirildi. Sadece New York şehrinde 6 ay sonra çocukların yüzde 28.6'sının en azından bir tane potansiyel anksiyete/depresyon bozukluğu yaşadığı ortaya çıktı. Çocuklar, agorafobi/kapalı alan fobisi (yüzde 14.8), ayrılık kaygısı (yüzde 12.3) ve TSSB (yüzde 10.6) yaşamaya başladı.

Araştırmalar, çocukların bulunduğu mekanları da hedef alan terör saldırılarında kız çocuklarından yüzde 50'si ve erkek çocuklarından yüzde 23’ünün ağır psikolojik rahatsızlıklara maruz kaldığını ortaya koyuyor. Endişe ve bozukluk, çocuğun gelişim düzeyine göre kendini farklı şekillerde gösteriyor. Yetişkinler çocukların bu tür endişelerini asla hafife almamalı.

 

ACİL DURUM ÇALIŞANLARI 3 YIL SONRA BİLE…

Ankara’daki saldırı bölgesinde, ağır yaralanma ve korkunç ölüm manzaralarına tanıklık eden acil durum çalışanları da risk altında. Olaydan üç yıl sonra bile rahatsızlıklar başgösterebilir.

Mesela, Madrid'deki bombalama olaylarından iki ay sonra acil durum personelinde P TSSB ve depresyon görüldü. ABD’de 11 Eylül'de Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen saldırıdan 6 ay sonra New York şehrinde kurtarma çalışmalarına katılanlardan yüzde 14.3'ünde TSSB vardı. Oklahama saldırısının ardından da benzer bulgular elde edilmişti.

GENEL NÜFUSTA GÖRÜLEN STRES BOZUKLUĞU

Dünyadaki terör eylemlerinin ardından genel nüfusun temsili örneklemi üzerinde yapılan çalışmalarda önemli bulgular tespit edildi. Saldırıya bağlı olarak genel nüfusta görülen olası akut stres bozukluğu veya TSSB oranları ilk altı haftada yüzde 11-13’e kadar yükselebiliyor.

Son günlerde kendinizi iyi hissetmiyorsanız eğer, bunun sebebi sonbahar depresyonu değil büyük ihtimalle ‘Ankara Depresyonu’ olabilir. 102 kişinin katledildiği Ankara saldırısının üçüncü canlı bombası aslında tüm toplumun ruhunda patladı. Ankara’daki saldırı da toplumun genelini etkileyecek ölçekte bir saldırıydı.

ABD’de İkiz Kuleler'e düzenlenen saldırılarından sonraki bir ay içinde olayın gerçekleştiği yerden coğrafi olarak çok uzakta bulunan kişilerde stres belirtileri olduğu gözlemlendi. Amerika'da ulusal çaplı depresif semptomların dört hafta içinde arttığı tespit edildi.

 

“HALKTA KORKU KAYNAKLI PARANOYA BAŞGÖSTEREBİLİR”

Tehlike geçmiş olmasına rağmen süren aşırı tehdit hissi de rahatsızlıkların sürmesine neden oluyor. Örneğin Madrid'deki tren bombalama olaylarından sonra rapor edilen belirtiler özellikle treni düzenli kullanan yolcular arasında yüksek çıkmıştı. Kişinin kendi güvenliği, toplum, aile ve arkadaşlarının güvenliğiyle alakalı kaygıları bu rahatsızlıkları besliyor. Terör saldırılarıyla ilgili medyada yoğun olarak çıkan haberler de kişilerde stres düzeyini artırabilir. Özellikle sosyal medyada yayılan ve kalabalık yerlerde bomba patlayacağına ilişkin paylaşımlar, bu rahatsızlıkların özellikle büyükşehirlerde yaşayanlar arasında yayılmasına neden oluyor.”

 

TOPLUM TARANMALI VE TEDAVİ EDİLMELİ

Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, saldırıya maruz kalanlar, saldırıda yakınlarını kaybedenler başta olmak üzere saldırıdan etkilenen herkese düzenli psikolojik destek hizmeti verilmesi gerektiğini vurguluyor. Devletin kendi imkanlarının yanı sıra özel sektör ve gönüllü kuruluşlardan hizmet alması gerektiğini belirten Psikolog Başkak, yetkililere şu önerilerde bulunuyor:

“Etkisi yıllarca sürecek belki de hiç bitmeyecek yaraların sarılması için halka uzun süreli, ücretsiz akıl ve ruh sağlığı desteği verilmeli. Oklama şehri bombalamasından altı ay sonra olaydan sağ kurtulanlardan yüzde 69'u bir şekilde ruh sağlıklarını korumak için destek aldı. Paris bombalamalarında sağ kalanlardan yüzde 74'ü,saldırının ardından psikolojik tedavi gördü. 11 Eylül'den 6-9 ay kadar sonrasında TSSB veya depresyon belirtileri gösteren New York şehri sakinlerinden yaklaşık üçte biri profesyonel destek aldı.

Ankara saldırısının ve diğer terör olaylarının ardından ciddi belirtiler gösteren veya işlevsel bozukluk yaşayan kişiler tarama yöntemiyle bulunmalı ve tedavi edilmelidir.”

Ad & Soyad
E-Posta
Yorum